DETAY

TELAPATİ & UZADUYUM



TELAPATİ & UZADUYUM

İnsanoÄŸlunu yaratılışının baÅŸlangıcından itibaren var olan sezgilerden günümüze kadar bir çok bilim adamının incelemeleriyle kanıtlanmış gerçeklere dayanan bir pisiÅŸik özelliktir. Birçok defa adı dönem dönem ve yer mekan konumu itibari ile deÄŸiÅŸtirilmiÅŸ olsada telepati uzaduyum, altıncı his, zihin okuma, bilinçler arası iletiÅŸim, düÅŸünce aktarımı, Bio Enformasyon terimleri kullanılmıştır.

Telepatinin adı ne olursa olsun, iÅŸleyiÅŸi kiÅŸiden kiÅŸiye seviyelerine göre ya deÄŸiÅŸir etkinleÅŸir ve geliÅŸir, ya körerir, döner ve yok olur.

Telepati gerek insanlar arasından gerek bitkiler ve hayvanlar arasında gerekse bedensiz olan tüm canlılar arasından düÅŸünceler yolu ile fikir ve imge aktarımı yapılmasını saÄŸlar. Aynı zamanda aktarım yapılacak olan her ne ise onunla direk temasa geçilir yani doÄŸrudan bir temas vardır. Telepati evrensel bir iletiÅŸim aracıdır. ÇaÄŸlar öncesinde yaÅŸayan kabilelerin telapati yolu ile anlaÅŸtıkları ve hiç konuÅŸmadıkları görülmüÅŸtür. Buna örnek olarak aborijinleri verebiliriz.

Telapatide alıcı ve verici vardır fakat telepat olan kiÅŸiler esasen hem alıcı hemde verici konumuna geçebilirler. Normal düzeyde olan kiÅŸiler yakın çevresiyle telapati kurarlar sevdikleri deÄŸer verdikleri ile ama ileri düzeyde olan kimseler dünyanın bir ucunda yaÅŸayan bir kiÅŸi ile bilgi alışveriÅŸinde bulunabilir. BuluÅŸma yeri belirler ve buluÅŸurlarda fakat bunun olabilmesi için o iki kiÅŸininde aynı düzeyde yani seviyede ileri boyutta olması gerekir.

Yine, gizli bilimlerle uÄŸraÅŸanlarda , okültistlerde ve tasavvufta ustalaÅŸmak isteyenlerde, telepati yeteneÄŸini geliÅŸtirip kullanmak, çok önemlidir.Bu tarz mistik hayatı olan kiÅŸiler çok fazla konuÅŸup, uzun cümleler kurmazlar genellikle beyin güçleri ile telapati kurup anlaşırlar tasavvufta bu kiÅŸileri “hikmetli, hikmet sahibi , ilminde olgun ve keramet ehli” olarak adlandırırlar. Bazı insanların birbirleri ile hiç konuÅŸmadan çok iyi anlaÅŸmalarının nedeni de budur.

Yani Telepati diÄŸer özellikler gibi 5 duyu organını kullanmadan, bir veya çok fazla bilgiye ruhsal alemde ulaÅŸmaktır. Telepati zamanla sınırlanamaz. Telepatik etkiler bilinçsel ve ruhsal güçlerin seviyeleri ve sevilerinde ki etkinin netlik ve duruluÄŸuna aynı zamanda gücüne göre dünyanın heryerinde ve bir anda birden fazla yerde olabileceÄŸi gibi kiÅŸinin uzay ve gezegenler yolculuÄŸundada sınırsızlık zamansızlık içinde yolculuÄŸudur.

Telepatiyi az çok herkes yapabilir. Ama dünyanın her yerinde ve birden fazla yerde aynı anda olabilmek uzayda gezegenlerin arasında dolaÅŸabilmek için KİŞİNİN KENDİ İÇİNDE YAPMASI GEREKEN DOÄžRU VE DOÄžRUYA BAÄžLAYICI YOLCULUÄžUNU BAÅžARILI BİR ÅžEKİLDE VE EN YÜKSEK NOTU ALARAK YARATICI TARAFINDAN SINIFI GEÇMESİ GEREK.

KENDİ İÇİNİZDEKİ YOLCULUÄžUNUZDA BAÅžARILAR DİLERİM. UNUTMAYALIM Kİ YARATICI İSTEMEZSE HİÇBİR ÅžEY OLMAYACAÄžI GİBİ, EÄžER BİZ YARATCIDAN DİLEMEZSEK VE BU KONUDA UÄžRAÅžMAZ İSEK YİNE TATMİNKAR BİR SONUÇ BEKLEMEMEK GEREKİR.

iki ya da daha fazla zihin arasında bilgi alışveriÅŸi olarak tanımlanan telepati hemen her insanın çeÅŸitli derecelerde deneyimlemiÅŸ olduÄŸu bir fenomendir. Telepatiyle ilgili olarak yapılan çok sayıda deney zihinden zihne düÅŸünce ve imaj naklinin mümkün olduÄŸunu ve bu aktarımın uzaklıktan etkilenmediÄŸini göstermiÅŸtir. Özellikle hiçbir elektromanyetik radyasyonun geçemeyeceÄŸi koÅŸullarda yapılan deneyler telepatik iletiÅŸimin bilinen fizik vasıtalar aracılığıyla gerçekleÅŸmediÄŸini göstermiÅŸtir İnsan bilincinin bedenle sınırlı olmadığını açık seçik bir biçimde gözler önüne seren iki olgu da, Bilinç dışı deneyimdir..

Telepati, ya da Uza Duyum, düÅŸünceler arasında doÄŸrudan doÄŸruya baÄŸlantı kurulması, iki bilinç ya da ruh arasında görüntü, fikir, simge biçiminde ortaya çıkan etki alış veriÅŸidir.

Telepatiyi, ünlü metapsiÅŸikçi ve ruh araÅŸtırmacısı J. L’homme’nun aÄŸzından ÅŸöyle tanımlayabiliriz: Kendisinde bir içgüdü, bir görüntü, bir koku ve ara sıra sesler biçiminde olan, bir fikri alma yeteneÄŸi. Uza duyum, akla dayanan birçok ruhsal olayların, olguların gerçeÄŸe dayalı olmasından dolayı önemlidir. Ruhsal baÄŸlantılar, -ruh ötesi celse çalışmalarında olduÄŸu gibi- derin telapatik bir birleÅŸmedir. Uza duyum, evrensel bir bilgi iletiÅŸim aracıdır.

Telepatide, alıcı ve verici olmak üzere en az iki kiÅŸi vardır. Uza duyum sırasında düÅŸüncesini yayan, gönderen kimseye Ajan (Agent) yani verici denir. Alıcı ise telepati deneylerinde süje olarak geçer. Parapsikolojide DDA kapsamında araÅŸtırma konusu olan uza duyum, insan bilincinin ve ruhunun varlığının zamanla körelmiÅŸ bir yeteneÄŸidir. Sürekli çalışmak yoluyla bu yetenek geliÅŸebilir.

Uza duyum yeteneÄŸi nerdeyse tümümiüzde bulunmasına karşın, daha baÅŸarılı sonuçların alınmasında kiÅŸiler arasındaki coÅŸkusal uyumun olumlu etkisi olduÄŸu saptanmıştır. Birbirlerine aşık olan insanların, anne ve çocukların, çok yakın dostların, kardeÅŸlerin veya buna benzer birbiriyle sempati baÄŸları bulunan
Dr. I. Kogan’a göre: “Telepatik alış veriÅŸ sırasında telepatik verici, bir fikri kendi bilincinden alıcının bilincine yansıtırken daha çok bu görüÅŸü içeren bir bilgiyi aktarmaktadır. Bu bilgiler, alıcının bilincine bir ruh alanı aracılığıyla aktarılır.” Ruh alanı aracılığıyla aktarılan bilgi özel dalgalar olarak yayılmaktadır; uza duyum olayını bilimin daha bilemediÄŸi, keÅŸfedemediÄŸi bir güç saÄŸlamaktadır.

ÖrneÄŸin, radyo dalgaları, televizyon dalgaları, eski çaÄŸlarda da vardı. Ancak, her ikisi de keÅŸfedilip ortaya çıkarılıncaya deÄŸin yok gibiydiler. Kulaklarımızla algılayamadıklarımızın bir bölümünü, örneÄŸin telsiz ve radyo gibi araçlarla; gözlerimizin algılayamadıklarının da bir bölümünü de, yine örneÄŸin televizyon gibi araçlarla algılayabiliyoruz.

Nitekim hayvanlarda algılama sınırları insanlardan deÄŸiÅŸik olduÄŸundan, bir araca, bir gerece gerek duymadan, örneÄŸin bir köpek, bizlerin kulaklarımızın duymadığı tiz bir düdük sesini duyup, ona uyabilir. Yine çoÄŸu evcil hayvalanlarımızla, kimi baÅŸka hayvanlar, depremlerden önce, deprem etkilerini algılayıp, bir takım huzursuzluk belirtileri sergileyebilirler. İşte bunlar gibi, beÅŸ duyumuzla algılayamadığımız ruhsal etkilerden biri de, 'uza duyum'dur.

Ruhsal yetenekler insanla ilgili olduÄŸuna göre, tümünün tarihini insanlığın baÅŸlangıcına deÄŸin indirmek olanaklıdır. Ancak yazılı kayıtların tümünde, deÄŸiÅŸik deÄŸiÅŸik zamanlamalara rastlanmaktadır. ÖrneÄŸin 19. yüzyıla deÄŸin telepati için “düÅŸünce nakli (aktarımı), bilinç okuma, bilinç iletiÅŸmesi” gibi adlar kullanılagelmiÅŸtir.

Belki de parapsikoloji terimleri içerisinde en çok tanınan, en çok bilinen olgu telepati olgusudur. Birçok kiÅŸi uza duyumla ilgili ÅŸöyle veya böyle birtakım bilgiler bilir. Türlü alanlarda bu olgu deÄŸiÅŸik biçimlerde kavramlaÅŸmıştır. ÖrneÄŸin bu yetenek için “” gibi sözler kullanılmaktadır. Rusya ve eski DoÄŸu BloÄŸu ülkeleri de "
İngiliz Ruhsal AraÅŸtırmalar DerneÄŸinin kurucularından olan F. Myers Yunanca tele (uzaktan) ve pathos (duygu, düÅŸünce) sözcüklerinden telepatiyi türetmiÅŸtir. Benzer bir ÅŸekilde Türkçe'de de uzak ve duyum sözcüklerinden Türkçe karşılığı olan uza duyum türetilmiÅŸtir.

İçrek bilgilere göre telepatinin kökeni insanoÄŸlunun baÅŸlangıcına deÄŸin geriye gider ve o zamanlar uza duyum bir olgu olarak kabul edilmezdi. Bugün çaÄŸdaÅŸ dünyanın sakinleri olan bizler, nedense aklımızın ermediÄŸi ve alışamadığımız her ÅŸeye ‘acayip’ veya ‘doÄŸaüstü’ damgasını vuruveriyoruz. Bu olgu bir kez incelendiÄŸinde, ilkelerinin bütünüyle mantıksal olduÄŸu görülür.

AraÅŸtırmacılar Avusturalya’daki bazı orman kabilelerinin bir tür bilince dayanan bir iletiÅŸim yöntemini kullandıklarını bildirmektedir. Bu araÅŸtırmacılardan biri olan Alexander Markey, Yeni Zelandalı Maoris’lerin günümüzde hala telepati kullanarak iletiÅŸim saÄŸlayabildiklerini yazmış olduÄŸu bir kitabında dile getirmektedir. Ormanda bir kabileden diÄŸerine yolculuk yaparken, sözlerinin daha önce iletildiÄŸini ayrımsamıştı. GideceÄŸi yere varınca tüm kabilenin, kendisini beklediÄŸini görmekteydi. Oysa bu haberin kabileye fiziksel bir araçla ulaÅŸması olanaksızdı. Gizemli deneyimleriyle tanıdığımız Hindistan halkı, uza duyum ve benzer ruhsal yeteneklere çok yabancı deÄŸildir. Buradaki fakir, yogi ve keÅŸiÅŸlerin kendilerini tanıma yolunda keÅŸfettikleri yeteneklerini kimi zaman insanlara da sergilediklerini biliyoruz. Bu kimseler, odaklanma üzerine yaÅŸamları boyunca çalışmaktadırlar. Dolayısıyla birtakım olguları uygulamada oldukça baÅŸarılı olmuÅŸlardır.

Afrika'da kimi boyların, DDA yeteneklerini kullanarak iletiÅŸmelerini sürdürdükleri bilinmektedir. Büyük Sahra Çölü’ndeki vahalarda yaÅŸayan bu boylar, bulundukları vahaya yaklaÅŸmakta olan kervan konvoylarını 1000 mil (yaklaşık 1600 km.) ötelerden, içindeki canlılar ve öteki ağırlıklarıyla birlikte algılayabilmektedirler. AraÅŸtırmak isteyenler için bu boylara örnek olarak Tabu yerlilerini örnek verebiliriz.

-Telepati (Teliepathy): DiÄŸer bir insanın zihin haline veya düÅŸüncelerine karşı bir uyanıklık ve algılamadır. Bu daha çok arkadaÅŸlar, kardeÅŸler ve sevgililer arasında yaygın olarak ortaya çıkmaktadır. Deneyler kesinlik kazanmamış olsa da bir baÅŸkasını düÅŸündüÄŸümüzde belli bir enerji yaydığımızı ve bu enerjini o kiÅŸiye ulaÅŸtığını söyleyebiliriz. Bu tür enerjilerde mesafenin önemi olmadığı nereden gönderilirse gönderilsin yerine ulaÅŸtığı gözlemlenmektedir.

-Telepati: BaÅŸka kiÅŸilerin zihinlerindeki düÅŸüncelerin ve hislerin algılanması

a) Tipik bir Bilinç dışı deneyim olayı genellikle kendiliÄŸinden oluÅŸur ve daha çok uyku, meditasyon, anestezi, hastalık ve travmatik acılar sırasında ortaya çıkar (bununla birlikte diÄŸer bazı koÅŸullarda da ortaya çıktığına rastlanmıştır). Bu durumda, kiÅŸi birden zihninin bedeninden ayrılmış olduÄŸu konusunda canlı bir his içinde olur. Genellikle, kendisini bedeninin üzerinde havada yüzer durumda bulur, diÄŸer mekanlara gidebileceÄŸinin ya da uçabileceÄŸinin farkına varır. Bu beden dışı yolculuklara,Astral Seyahat veya Bilinç Projeksiyonu da denilmektedir ve bazı insanlar bunu bilinçli olarak yapabilmektedirler.